Asmalarda Budama

Asma sert budama yapılması gereken bitkilerden birisidir. Kış budaması esnasında asmanın yıl içinde oluşturduğu çubuk miktarının yaklaşık %85-95 ‘inin kesilmesi gerekmektedir.

Budama yapılırken budama aletlerinin mutlaka dezenfekte edilmesi gerekmektedir. Hatta hastalıklı bir bitkiden örneğin bağlarda çok yaygın olan ölü kol hastalığını taşıyan bir bitkiden diğerine geçerken eğer o bitkide hastalık yoksa budama aletleri mutlaka dezenfekte edilmelidir. Sürgün bırakılırken orta kalınlıkta sürgün bırakılmalıdır. Çok kalın sürgün bırakılırsa çiçek dökülmeleri fazla olmaktadır. İnce sürgünlerde verim ve kalite düşmektedir. Orta kalınlıkta sürgünler bırakılmalıdır.

Asmalarda Budamanın Faydaları

1. Asmaya uygun şekil verilip bu şekil korunur.

2. Asma üzerindeki ürün çubuklarının dengeli bir şekilde dağıtılması sağlanır

3. Asmanın uzun yıllar kapasitesiyle orantılı ürün oluşturması sağlanmış olur.

4. Toprak işleme, sulama, ilaçlama, hasat vb. kültürel işlemlerin kolaylaştırılması sağlanır

5. Salkım seyreltme gibi işçilik maliyetlerinin azaltılması gibi faydaları vardır.

KIŞ BUDAMASI

Asmalar erken budandığı zaman erken, geç budandığında ise geç uyandığından ilkbahar donlarının zarar verdiği İç Anadolu gibi yörelerde budamanın geç yapılması asmaları ilkbahar donlarından koruyabilmektedir.

Havaların serin gittiği ve uç gözlerde oluşan sürgün boylarının 3-5 cm’i bulduğunda yapılacak budama dip gözlerin uyanmasını 7-10 gün geciktirebilmektedir.

Kışı ılıman geçen bazı yörelerde aralama budaması işgücünün dengeli yayılabilmesi amacıyla yapılabilmektedir. Kışın gereksiz olan çubuklar dipten kesilirken ürün veya yedek çubuğu olarak kullanılacaklar bırakılarak ilkbahar başlarında yalnızca uçlarının kesilmesi yeterli olabilmektedir. Özellikle ölü kol hastalığı ile bulaşık bağlarda erken yapılmalıdır.

Budama yapılırken asmada bırakılacak çubuk ve göz sayısının belirlenmesinde, asmanın bir önceki yılda gösterdiği gelişme göz önüne alınmalıdır.

Çubuklar çeşide özgü kalınlığa ulaşıp iyi olgunlaştığında bir önceki yılın sayısına yakın göz bırakılması gerekmektedir.

Çubuklar fazla sayıda, normalden daha kalın ve kuvvetli geliştiğinde ise önceki yıl yeterince göz bırakılmadığının belirtisi olup çubuk ve göz sayısı arttırılmalıdır.

Tersi durumunda, çubuklar zayıf gelişerek iyi olgunlaşamadığı zaman önceki yıl, kapasitesinin üzerinde yüklendiğinin işareti olup bu koşullarda asma daha sert budanarak göz sayısı azaltılmalıdır. Sert budama yapıldığı zaman asmanın gelişme gücü arttırılarak köklerinin de kuvvetli gelişmesi sağlanabilmektedir.

Asmada ürün miktarı ile sürgün gelişmesi arasında ters bir ilişki vardır. Asmaya kapasitesinin üzerinde yükleme yapıldığında sürgün gelişmesi zayıflayarak, ürünün kalitesi düşmekte ve üzümlerin olgunlaşması gecikmektedir.

Asmalarda 4 Değişik Budama Yapılabilmektedir.

1. Baş Budaması

2. Uzun Budama

3. Kısa Budama

4. Karışık Budama

Asmalar dip sürgün verimli ve uç sürgün verimli diye iki guruba ayrılmaktadır.  Dip sürgün verimli asma sürgünleri 1-2 göz üzerinden kısa budanırken uç sürgün verimli asma sürgünleri ise 5-6 göz üzerinden uzun budanmalıdır. Bazı çeşitlerde karışık olarak budanabilir.

Asma Çeşitlerinden Bazılarının Özellikleri ve Budama Şekilleri Hakkında Kısa Bilgiler

ALPHONSE LAVALLEE: Koyu morrenkli, iri taneli, gösterişli, yola dayanıklı, pazar değeri yüksek sofralık bir çeşittir. Kuvvetli ve verimli taban topraklara uygundur. Kısa budanır. Kordon terbiye sistemiyle iyi sonuç verir. Kalın kabuklu ve siyah-mor renklidir.


CARDİNAL: Çok iri taneli ve salkımlı erkenci sofralık bir çeşittir. Omcaları kuvvetli gelişir. Yüksek verimlidir. Kısa budanmalıdır. Kordon terbiye sistemleri önerilir. Çiçekten önce somak seyreltmesi, kaliteyi artırır. Sıcak yerlerde güneş yanığı, taban yerlerde tane çatlaması görülebilir. Orta kalın kabuklu ve kırmızı renklidir.


SULTANİ ÇEKİRDEKSİZ: Mükemmel kaliteli kurutmalık bir çeşittir. Sofralık olarak da değerlendirilmektedir. Tanelerin salkıma bağlantıları zayıf olduğundan pazara ulaşıncaya kadar tanelenme yapar. Omcaları kuvvetli gelişir. Bu yüzden budamada fazla göz bırakılmalıdır. Karışık budanır.


HASANDEDE: Ankara, Çorum ve Çankırı yöresinde yetiştirilen bir çeşittir. Orta Anadoluda yapılan beyaz şarapların çoğu bu çeşidin şarabıdır. Tatlı doyumlu ve kendine özgü aromalı olması nedeniyle sofralık olarak da kullanılır. Kısa budanır.


RAZAKI: Ülkemizin hemen hemen her bağ bölgesinde Razakı adıyla bilinen gösterişli, yol ve muhafazaya uygun bir sofralık çeşittir. Verimli bir çeşit olup karışık budanır. İnce kabuklu ve beyaz renklidir.


KALECİK KARASI: Orta Anadolu, Ankara, Kalecik ve Kırıkkale dolaylarında yetiştirilen çok kaliteli şarap yapılan bir çeşittir. Orta Anadolunun en kaliteli siyah şaraplık çeşididir. Verimi iyidir ve karışık budanır. Kalın kabuklu ve siyah renklidir.


ATASARISI: Orta mevsimde olgunlaşan bir sofralık çeşittir. Taneleri çok iri, kabuk rengi beyaz, orta kalınlıkta, şeffaf ve damarlı yapıdadır. Tane eti az sulu, gevrek, 2-3 çekirdeklidir. Salkımlar orta veya büyük konik ve sıkıdır.  Uç sürgünlerden çiçek açar. Uzun budama yapılmalıdır.  Bayrak dallar 7-8 göz üzerinden kesilir. Yedek ırgat bırakılmalıdır. Irgatlar dike ve içe giden dallardan seçilir ve 1-2 göz üzerinden kısa budanır.


YAPINCAK: Benekli sarı renkli, çekirdekli, taneleri orta irilikte, son turfanda, şaraplık ve sofralık olarak değerlendirilen çeşittir. Tüysüz ve ince olması nedeniyle sarmada çok aranan bir çeşittir.


HOROZ KARASI: Güneydoğuda yaygın. Kısa budanır. Dip gözleri verimli kuvvetli gelişir. Yukarı bakan ve içteki dallardan ırgat bırak. Irgatlar bayrak dalların iki tarafında da dengeli olarak bırakılmalıdır.


SUPERİOR SEEDLESS: Çekirdeksiz özellikte bir çeşittir. Bu çeşit uç göz verimli olduğundan 10-15 göz üzerinden uzun budanır. Belli bir sıcaklık isteyen yerlerde örneğin Denizli ve Manisa gibi yerlerde iyi yetişmektedir.


YALOVA İNCİSİ: Ege ve Akdeniz Bölgesinde yetiştirilen, ıslah çalışmaları sonucu elde edilmiş yeni bir çeşittir.Sofralık olup, erkencidir. Taneleri beyaz renkli, oval ve iridir. Kısa budanmalıdır.


İZABELLA: Karadeniz sahil kesiminde özellikle Samsundan Rizeye kadar, ağaçlara sarılmış olarak en fazla rastlanan bir çeşittir. Mantari hastalıklara dayanıklıdır. Tane sıkıldığında içi bütün olarak fırlar. Ekşi ve çilek kokulu bir üzümdür. Esas olarak şıralık olmasına rağmen Karadeniz Bölgesinde sofralık olarak değerlendirilmektedir. Kalın kabuklu ve siyah renklidir.